@nehludov, çok teşekkürler...
Wings of Desire & Faraway, So Close | Yılı | Imdb Puanı | Site Puanı | |
---|---|---|---|---|
Der Himmel über Berlin Arzunun Kanatları |
1987 | 7,9 | 8,8 | |
In weiter Ferne, so nah! |
1993 | 7,2 | 8,0 |
Düşünebilmenin, hissedebilmenin, dokunabilmenin kısacası var olmanın güzellemesi bu film.
Filmdeki tüm diyaloglar, üzerinde ayrı ayrı, saatlerce tartışılmayı hak ediyor.
* Neden çocukken yerdeki ve gökteki geçişleri, kapıları, geçitleri göremiyoruz. Eğer tarihte cinayet ve savaş olmasaydı herkes görür müydü acaba ?
* Zamanı, tanıyamayacak kadar çok renginiz var. Bu renklere takılıyor ve hep gecikiyorsunuz.
* Her şey gerçek olamayacak kadar güzelleştiğinde bitiveriyor. Ben kimim ve ne hale geldim? Çoğunlukla, üzgün olamayacak kadar bilinçliyim.
* Çocuk çocukken bir keresinde yabancı bir yatakta uyandı ve şimdi hep uyanıyor. Bütün insanlar güzel görünürdü, şimdi ise sadece bazen. Cenneti gözünün önüne getirebiliyordu, şimdi ise tahmin ediyor. Hiçliği düşünemezdi, bugün ise ürküyor. Çocuk çocukken zevkle oyun oynardı. Şimdi ise ancak iş yapınca yoğunlaşabiliyor.
Ne demeli ki ?!.. İnsanların hayatında bazı özel filmler vardır. Bu da onlardan biri. Bruno Ganz, Solveig Dommartin, Peter Falk ve henüz gencecik bir Nick Cave'in konserini seyrediyor olmak . 10/10
Filmin girisi süzülen kamera, karakterlerin ic diyalogları, kullanılan müzik ve tabiki kütüphanedeki sahne usta isi... izleyen kisiyi yücelten ve insana hürmeti ( tasavvuf gelenegi gibi) önceleyen bir film. Ve bundan dolayi filmi bitirince yüzümde bilge ve sefkat dolu bir gülümseme bıraktığını hissettim. Hayati boyunca icimde taşıyacağım bir film ve muhtemelen yıllandıkça büyüyecek... sanirim van gogh un mektuplarında geçiyordu insan sevdigi sanat eserlerini hatırlarsa ve onlarin icinde yaşayabilir ve böylece nereye giderse gitsin o sanat eseri onunla olur, bu filmi hatırladıkça istemsizce değerli hissettiren o esinti hep benimle olacak.