işte ben buna SİNEMA derim...
Dönemin entelijansiyasına öyle güzel post modern feminizm öğeleri ile yansıtmışki yönetmen adeta garip bir meta kurgu içinde avangart bir içsel yolculukta buluyoruz kendimizi. başkarakterin içsel yolculuğu yönetmeninde bir alter-egosu ve günümüz dünyasına alegorik bir şekilde yansıtıyor ekrana. kendi temaları içinde oldukça sade büyüleyici ve sinema sanatına adeta zirve noktalarına çıkıp geliyor film boyunca. yönetmenin kendi öz geçmişinden hatıraları böyle güzel görüntülerle anlatması işte bu sinema dedirtiyor adeta...
ilk filmin verdiği o boğucu ve kaotik atmosferden çıkmayı başarıyor. başka bir kapı açıyor burda biraz fellini biraz bunuel filmlerinden esintiler görüyoruz. film boyunca 25 yaşında sinema okuyan londralı bir kızın biraz rüya bir gerçekçi iç yapısında dolanan ve bunu harika görüntüler ile başaran bir film olmuş.
son sahne ise gerçekten tüyler ürpertici sinema tarihinde böyle üstene koyarak ve olgun devam filmlerine zor rastlanır.
Serinin ilki dahil bu filmi beğenmeyen bir ben miyim..