çok iyi filmm... oyunculuklar efsane ... özellikle çocuk harika oynamış...ender rastlanan bir yapım..
Steve, babasının ölümünden sonra yaşadığı öfke patlamaları ile herkese zarar verebilecek potansiyelde olan ancak atak yaşamadığı anlarda bunun tam tersi oldukça eğlenceli ve hareketli bir karakter. Annesi Diane ise daima dibe çok yakın noktalarda gezen, ucu ucuna yaşamak zorunda olduğundan ve üzerinde hep bir sorumluluğun ağırlığını hissettiği için oldukça yorgun biri olmasına rağmen dışarıya karşı güçlü duran ve bununla beraber gayet esprili biri. Kyla ise yaşadığı bir travma sonrasında kekelemeye başlayan ve bu sebepten ötürü işini yapamayan bir öğretmen. Filmde ağırlıklı olarak Steve’in olmakla birlikte, bu üç kişinin hayatına ortak oluyoruz. ( Kyla’nın travması için filmde sorulan tüm sorular cevapsız bırakıldığından dolayı bu kısım karanlık, sadece hayal gücümüzün sınırlarında neler olduğuyla ilgili tahminler yürütebiliyoruz.) Filmin güzelliği, sevginin ve öfkenin aynı potada eritebiliyor oluşunu bize göstermesine dayanıyor. Mükemmellik altına sıkışan bir sevgi anlayışı yok, bu bağlamda bu mükemmelliğe muktedir bir anne figürü de yok. Sevgi ve öfkeyi ve hatta şiddeti içinde taşıyan bir anne-oğul ilişkisi nasıl ilerleyecektir? Oğlunu çok seven ancak sevgisini onun yaptığı tüm yanlışları ya görmezden gelerek ya da incinmemesi için destek olarak göstermeye çalışan bir anne için son nasıl olacaktır?
‘Annelerin bir gün uyanıp da çocuklarını sevmeyeceği zaman yoktur.’ diyen Diane’e rağmen Steve’in sevilmediğine olan inancı daha ağır basmaktadır. Bu inanç , kendisini aşırı uç davranışlara iten travması ile birleştiğindeyse, hayatı için en büyük tehdit yine kendisi olacaktır.
Çocuk dünyanın neresinde olursa olsun çocuktur, anne dünyanın neresinde olursa olsun annedir. Küçük, geri dönülmez hatalarıyla da olsa.. Dünyanın hırpaladığı tüm annelere ve çocuklarına ithaf edilmesi gereken öyle muazzam bir hikaye...
Lana'nın Born to Die'dan daha başka bi muhteşem şarkı da tamamlayamazdı sanırım sonunu..
- choose your last words
this is the last time
cause you and I, we were born to die..
Ucu sivri bir kurşun kalem, yazdıkça kütleşmesi beklenir ama daha da sivriliyor. Xavier Dolan enfes işler yapıyor..
Cannes'da uzun süre ayakta alkışlanması haybeden değil.
Bunun adı resmen dip oltacılığı, yüzeyin şamatasına kuyruk vurup dibe dalan balıkları da yakalayacak bir film.
Mutlaka izleyin, gerçekten izleyin.
Ludovico Einaudi ~ Experience ~
Filmden sonra baştan sona dinlemeye karşı koymamanızı öneririm.
Alır götürür..
Diğer Dolan filmlerini de ekler misiniz? Bu filmin etkisinden çıkmam üç gun sürmüştü. Tekrar izleyeceğim. Adminin Cevabı: söz veremem ama mümkün olanları ekleyebiliriz.
Filmin zaman kaybı olduğunu düşünmüyorum. Sonunda biraz pasif kalmış olmasını beklentilerimizden farklı olmasına bağlıyorum. Onun dışında izlenebilir bir düzeyde.
Telefonla çekmişler görüntüyü