Akıl hastası olan bir adamın gençlik-yetişkinlik-yaşlılık zamanlarını aynı anda görüyoruz. Akıl hastalığından dolayı kuramadığı zamansal bağlantı, beyninin kendisine oynadığı oyunlar sayesinde filmin karmaşık olay metniyle ilerlemesine neden oluyor.
Dediğim gibi sonda verilemeyen vuruculuk nedeniyle eşiyle olan ilişkisi, babasıyla olan ilişkisi ve ölü doğan oğluyla kuramadığı ilişki daha iyi anlatılabilinirdi ama karısının hayalleri, karısının kardeşi ve sırf "sana beyninin bir oyunu" demek için eklenmiş akıl hastası doktoru olunca konu fazla dağılmış. Tek bir düğümde hepsini toparlama istediği de sinematografinin zayıf kalmasından heba edilmiş.
Aslında iyi bir film ama vuruculuğu verememiş. Bilimkurgu severlerin bu filmi izlemeyip, yorumlamaması ilginç.