Bukowski'nin aynı adlı romanından uyarlama bir film. kitaba sadık kalınmış. bukowski okurları çok sevecektir. kendi biyografisinden bir kesit sunuyor. ilk gençlik yıllarında yaşadığı işsizlik, parasızlık ve yazma tutkusunu anlattı bir eserdir. mat dillon gayet başarılı
Yorumlar
frannyblue
Dumanlar birbirine karıştı :)
Akıl ile çıldırma arasındaki çizgi ne kadar da ince. Öyle bir delilik değil ama bu, daha çok sessiz ve itaatsiz bir çıldırış...
Küçük farklılıklar olsa da tahayyül ettiğim gibiydi. Matt Dillon ve Lili Taylor hakkını vermiş işin. Mekanlar, müzikler, diyaloglar, masada babasıyla konuşma ve daha pek çok ayrıntı... Barfly'a göre daha bir durgundu ama sanırım bu durgunluk Bukowski'yi daha çok anlatıyor. Öyle yorgun ve boş vermiş bir durgunluk. Hayatın tersiyle de yüzüyle de sevişenler olarak bu dünyayı, Bukowski, Fante ve Kerouac başta olmak üzere, ruhlarında onlardan izler taşıyan bazı insanlar bir şekilde, bir yerlerde bildikleri yolda giderek yaşıyorlar. Düşününce şimdi, ne güzel bir direniş, ne güzel bir çıldırış demeden edemiyorum. İçinde Chinaski ruhu taşıyan ve bildiği yolda emin adımlarla yürüyen tüm özdeş ruhların izlemesi gerekiyormuş sahiden.
Ön yargımdan sıyrılıp da iyi ki izledim dediğim bu filmi öneren ruha da teşekkür ve sevgilerle.*
Bir baltaya sap olamamak gibi.. İşin adamı demek yanlış olur..İşin şakası bir yana film fena değildi..