Filmin kamera açılarına, çekim tekniklerine ne kadar bayıldıysam filmin kendisini o denli beğenmedim. Filmde birbirinden kopuk bin bir tane şey anlatılıyor, en sonunda sırlar açığa çıkıp anlam da kazanıyor ancak bu durum filmi harikulade, muhteşem, şaheser yapmaya yetiyor mu? Bana kalırsa kesinlikle hayır. Keşke zamanımı daha kaliteli bir yapıma ayırsaymışım, diye hayıflanmadan edemiyorum. Eğer buraya kadar okuyup hâlâ daha filmi merak ediyorsanız belki de ben filmi anlayamamışımdır bir şans verin, diyerek açık kapı bırakıyor ve iyi seyirler diliyorum. Filmde rahatsız edici çok sahne olduğunu da belirteyim.
Yorumlar
Jack_
Sansürü tamamen kapı dışarı etmese de odaya da almayan provokatif bir film.Bu yöntem anlatımlara direnciniz yoksa , sempatik gülümsemesiyle karşınıza dikilip " Neymiş ki " diyecek merak canavarını yenin ve izlemeyin.
Vız gelirciler için yorumumun devamı bulutsuz spoiler olacağından filmi izlemeyi bitirebildikten sonra Pandora'nın kutusunu açmalarını hatırlatırım.
ayyuka
'En çok beyin yoran filmler' diye bir araştırma yapılsa, İspanyol yapımı filmler ilk sırada yer alır. Yine çıtayı arşa yükselterek çoklu kişilik konusunu en iyi şekilde filme dökmüşler. Hem bu kadar sade, hem bu kadar orijinal, hem de bu kadar özgün olmayı nasıl başarıyorlar, çözemiyorum. Hilesiz-hurdasız, muazzam senaryolar üretiyorlar.
Filmde 40 tilki var 40'ının da kuyruğu birbirine değmiyor. Hayır yetmiyor şizofreni, çoklu kişilik bozukluğu, Sado mazo, obsesyon falan ne ararsan var.. Böyle 2 göz yetmiyor 4 gözle falan izlemek lazım, beyin yoran, kafa yakan filmler arasında ilk 10a girer. Yani ben o kadar film izledim bir kere de anlayamadım ikinciyi izledim. Boş zaman filmi değil, bildiğin zaman ayırmak gereken filmlerden. Ben sevdim, herkese hitap etmez.