İlk yirmi dakika babalık kavramıyla alakalı klasik bir film izleyeceğimi düşündüm fakat sonra ortaya gizem ve şüphe duygusu karışınca ana fikir çok başka yola evrildi. Paranoya üzerine kurulmuş başarılı sayılabilecek bir tür. Gönül isterdi çok daha sağlam bir kalemin eli değerek bizi daha fazla şaşırtsın ama olsun, bu şekliyle de gizem isteyeni boş çevirmez. Paul Walker ve Andy Whitfield'ın sanatçı duruşlarını hep birbirine benzetirdim ve ne yazık ki gencecik ölümleri de birbirine benzedi. Mekânları cennet olsun...
Paul Walker için izlenir, film fena sayılmaz.