Anlayana çook güzel bir film, sadece izleyin!
''Dönem filmi'' adı altında, kıyafetler, iç-dış mekan seçimleri v sinematografisi iyi ama maalesef benim gibi olay örgüsü v macera beklentisiyle açan seyirciyi memnun etmeyip, sıkıcı olarak nitelendirilecek bir film. Gayet basit v yalın bir hikayeyi sündüre sündüre, dramatize ede ede, uzata uzata anlatarak, film tahammül sınırlarınızı zorluyor. En kötüsü de yerli yersiz müzik kullanımı. Müziğin gaz verdiği yerler çok anlamsız.
Yani arkeolojiye merakınız varsa sarabilir diyemiyorum, çünkü;
Buradaki asıl ilgi v sunulan hikaye, siteye kimin hak sahibi olduğuyla ilgili. Gerçek buluntu, tarihe nasıl uyduğu, parasal değeri veya Anglosakson olmasının önemi hakkında çok az şey söylüyor film size. O yüzden keşfin kendisi bende hayal kırıklığı yarattı v bu konuda bir film yapılmasına hiç ihtiyaç yokmuş gibi geldi.
Şimdi filmin en komik yerine geldim, burası biraz spoiler içeriyor ama filmin önemli bir anı değil o yüzden bu söyleyeceklerimi idare edin. Çünkü bu sahne çok ama çok saçma. Kazı yaparken bile kravatını gevşetmeyen Ralph Fiennes, filmin başlarında ''1.5 metrelik dar bir yerde'' kürek darbesi ile çukurun çökmesi sonucu, yumuşak toprağın altında kalıyor. Bu sırada Carey Mulligan ile konuşma halindeler, 1 dakika sonra Fiennes'in toprağın altında kaldığını anlayan Carey Mulligan yardım istiyor.. ve ne oluyor biliyor musunuz? çukuru değil de hemen önlerindeki on santimlik toprağı elleriyle eşelemeye başlıyorlar, toprak donmuş bu arada, bir dakikada hem de. çukurun dışına attıkları kuru toprak ıslanmış v sertlenmiş kendi kendine görüyor musun? Allah'ın işi işte.. akıl sır ermiyor. Netflix kitlesine yakışır bir film çekmiş gerçekten.
Ya, toprak altında kalma sahnesinde filmi kapatacaktım ama iyi puan verildiğini görünce bir şans vereyim dedim işte. Cahildim dünyanın rengine kandım, hayale aldandım, boşuna yandım.
Son bir ekleme olarak; Filmin içinde sıkıcı ilişkiler yokmuş gibi, bir de olağanüstü derecede gereksiz bir aşk hikayesi koymuşlar. Hikayeyle alakası v katkısı olmayan tamamen anlamsız, kurgusal, romantik bir alt konu var.
Bu yüzden hikayeyi trajik bir hastalıkla, arka planda ikinci dünya savaşının patlak vermesiyle v küçücük bir gereksiz çıplaklıkla şişmanlatmak zorundasınız anladık ama Maggie v eşcinsel kocasıyla olan başarısız ilişki kimin umurunda?? alooooo
Bir roman beyazperdeye herhalde bu kadar başarılı aktarılabilirdi. Olayların gerçek yaşamdan uyarlanması da seyir zevkini yükseltiyor. Replikler roman gibi, çekimler tablo gibiydi resmen. Yalnız tempo baya bir düşük. İzlerken bunu göz önünde bulundurun derim. Benim için oldukça keyifli, dinlendirici ve durgun bir filmdi. Durgun yapım olmasına karşın sıkılmadan izledim. Tabi arkeoloji merakınız da olmalı. Ayrıca film türkçe dublaj olarak çok kaliteli.
Eğer yanlış hesaplamadıysam 2. Dünya Savaşı konulu veya o dönemi anlatan izlediğim 100. film oldu. Benim gibi bu dönemi seviyorsanız sıkılmazsınız. Tarihi dram olduğu için biraz ağır ilerleyen bir film. Kullandıkları set güzeldi. Oyuncularda rollerini çok iyi canlandırmış. Lily James'in rol aldığı ve bu dönemde geçen izlediğim 4 filmiydi herhalde. Bu rollere çok iyi gidiyor. Sevdiğim bir aktristir. Bu arada aramızda 17 günlük bir yaş farkı varmış.
@ayyuka, Konu 2. Dünya Savaşıysa
Mukaddes Vazife - Das Boot (1981)
Güneş İmparatorluğu - Empire of the Sun (1987)
Ateşböceklerinin Mezarı - Grave of the Fireflies (1988)
Schindler'in Listesi - Schindler's List (1993)
Hayat Güzeldir - Life Is Beautiful (1997)
Er Ryan'ı Kurtarmak - Saving Private Ryan (1998)
Kapıdaki Düşman - Enemy at the Gates (2001)
Piyanist - The Pianist (2002)
Çöküş - Downfall (2004)
Soysuzlar Çetesi - Inglourious Basterds (2009)
Benim Yolum - My Way (2011)
Enigma - The Imitation Game (2014)
Fury (2014)
Mayın Ülkesi - Land of Mine (2015)
Savaş Vadisi - Hacksaw Ridge (2016)
Bonus Türk yapımı
Kırımlı - Crimean (2014)
15 tane oldu galiba ama olsun. Sıralamayı yapım yıllarına göre verdim. Sen de çoğunu izlemişsindir.
hafif sıkıldım hafif merak ettim.. kötü değil