Barındırdığı materyallerden ötürü 18 yaşın altında olan kişilerin izlemesini tavsiye etmem, yine de yaşı 18 den büyük olanların farkındalık kazanmaları için izlemelerini tavsiye ederim. Bunun hayatın ve insanların kötü yanlarını gösteren bir tür farkındalık kazandırma olduğu söylenebilir.
Spoiler içeren alanı görmek için tıklayın.
Çoğu kişinin sevmemesi yine normal olan filmlerden, ancak içerikten ötürü, kaliteden ötürü değil.
Bir çok filmin, ki bunlar genellikle popülerdir, insanları tatmin etmeye yönelik yapısı nedeniyle, bir çok insan filmlere karşı daha seçici oluyorlar. Bunun sebeplerinden biri filmlerin bize idealisttik, iyimser veya ütopik diyebileceğimiz bir dünya görüşü sağlaması. Yani hayata bakış açısı veya hayatı yorumlama biçimi diyebiliriz.
Yani filmlerin bu yapısı insanları sadece filmlere karşı değil, aynı zamanda hayata, ve her şeye karşı bakış açılarını da etkiliyor. İnsanlarda bu tür bir algıya, veya dünya görüşüne, neden olan filmlere bakacak olursak, bu tür filmlerin insanları hep tatmin etmeye yönelik filmler olduğunu görebiliriz. Disney ve Hollywood stüdyoları başta olmak üzere bir çok film üreticisi bu mevzuyu çözmüştür ve buna göre film ürettirler.
İzleyiciyi tatmin et > Para kazan > Tekrarla. Şeklinde basit bir şekilde ifade edebiliriz.
Bu durum öyle bir hal almıştır ki, güya korku filmi, gerilim filmi olan eserlerde bile bir kazanan, galip, kahraman, durumun üstesinden gelmiş kişi yer alır ve izleyici kendini onunla özdeşleştirip tatmin olur. Yani sadece konusu pozitif olan filmlerde değil, negatif materyaller barından filmlerde bile insanı tatmin etmeye yönelik bir senaryo seçilir. Bir çok korku filmi de bu metodolojiye göre işler. Hatta kendilerini gerçek hayatta zayıf gören, ezik olduğunu düşünen genç kızların belalı katillerle savaşarak hayatta kalması çok satan film konseptlerinden biridir.
Sadede gelecek olursak insanların hayattan beklentileri bu tür filmler nedeniyle her zaman yüksektir, ve bunu ölçmek amacıyla bazen kötü sonlar ve berbat olaylar içeren bir film yapabilirsiniz, sonra izleyici kitlesinin bu tür filmlere karşı ne kadar itici yaklaştıklarını gördüğünüzde insanların algılarını ne kadar iyi bir şekilde programlandığını görebilirsiniz. Artık kendi ideolojilerinizi, inançlarınızı, teorilerinizi, hayat görüşlerinizi insanlara rahatça "tatlı bir rüya" gibi gözüken filmlerle aşılayabilir, ayrıca onların ne düşünmelerini istiyorsanız o şekilde düşünmelerini sağlayacak şekilde filme eklemeler yapabilirsiniz.
İzleyiciler ise bu filmin sonunda bir bok anladığını sanan sosyete gibi, kendilerini tatmin etmek uğruna, pozitif veya negatif fark etmeksizin, her şeyi bir eğlence veya haz alma olarak görerek hayatlarına devam edecek ve asla bu durumun farkında olamayacak kadar dibe batacaklardır.
Çoğu kişinin sevmemesi yine normal olan filmlerden, ancak içerikten ötürü, kaliteden ötürü değil.
Bir çok filmin, ki bunlar genellikle popülerdir, insanları tatmin etmeye yönelik yapısı nedeniyle, bir çok insan filmlere karşı daha seçici oluyorlar. Bunun sebeplerinden biri filmlerin bize idealisttik, iyimser veya ütopik diyebileceğimiz bir dünya görüşü sağlaması. Yani hayata bakış açısı veya hayatı yorumlama biçimi diyebiliriz.
Yani filmlerin bu yapısı insanları sadece filmlere karşı değil, aynı zamanda hayata, ve her şeye karşı bakış açılarını da etkiliyor. İnsanlarda bu tür bir algıya, veya dünya görüşüne, neden olan filmlere bakacak olursak, bu tür filmlerin insanları hep tatmin etmeye yönelik filmler olduğunu görebiliriz. Disney ve Hollywood stüdyoları başta olmak üzere bir çok film üreticisi bu mevzuyu çözmüştür ve buna göre film ürettirler.
İzleyiciyi tatmin et > Para kazan > Tekrarla. Şeklinde basit bir şekilde ifade edebiliriz.
Bu durum öyle bir hal almıştır ki, güya korku filmi, gerilim filmi olan eserlerde bile bir kazanan, galip, kahraman, durumun üstesinden gelmiş kişi yer alır ve izleyici kendini onunla özdeşleştirip tatmin olur. Yani sadece konusu pozitif olan filmlerde değil, negatif materyaller barından filmlerde bile insanı tatmin etmeye yönelik bir senaryo seçilir. Bir çok korku filmi de bu metodolojiye göre işler. Hatta kendilerini gerçek hayatta zayıf gören, ezik olduğunu düşünen genç kızların belalı katillerle savaşarak hayatta kalması çok satan film konseptlerinden biridir.
Sadede gelecek olursak insanların hayattan beklentileri bu tür filmler nedeniyle her zaman yüksektir, ve bunu ölçmek amacıyla bazen kötü sonlar ve berbat olaylar içeren bir film yapabilirsiniz, sonra izleyici kitlesinin bu tür filmlere karşı ne kadar itici yaklaştıklarını gördüğünüzde insanların algılarını ne kadar iyi bir şekilde programlandığını görebilirsiniz. Artık kendi ideolojilerinizi, inançlarınızı, teorilerinizi, hayat görüşlerinizi insanlara rahatça "tatlı bir rüya" gibi gözüken filmlerle aşılayabilir, ayrıca onların ne düşünmelerini istiyorsanız o şekilde düşünmelerini sağlayacak şekilde filme eklemeler yapabilirsiniz.
İzleyiciler ise bu filmin sonunda bir bok anladığını sanan sosyete gibi, kendilerini tatmin etmek uğruna, pozitif veya negatif fark etmeksizin, her şeyi bir eğlence veya haz alma olarak görerek hayatlarına devam edecek ve asla bu durumun farkında olamayacak kadar dibe batacaklardır.
Midemi sadece ilk bölüm bulandırdı. Her açıdan. Hayvanların, kesildiği, biçildiği ve doldurulduğu her türlü filmden nefret ediyorum. İnsanların ve hayatın kötü yönlerini anlamak için bu filmi izlemeye gerek yok, zaten çok iyi biliyorum. Sıfır olsa gerçekten ben de sıfır verirdim.