Hareketliliği-fantastikliği-ilginç yönleri vs. olmasa da sanki bir anı romanını okuyormuşçasına her şeyin en ince detayına kadar anlatılması ve çizilmesi yönüyle, bir başyapıttı benim için. Sevecen-maharetli-iyiliksever-temiz yürekli Suzu^nun görücü usulüyle Japon Donanması^nda görev yapan Şusaku ile evlendirilmesi ve bir yandan ona ve ailesine (iyi insanlardı Allah^tan)-o şehre-çevreye-yaşam biçimine alışma çabasını bir yandan da savaşın etkisi altında yavaş yavaş değişen yaşam koşullarına ayak uydurma çabasını mükemmel biçimde anlatmışlar bence. Sonlarına doğru, gözyaşlarımı tutamadım (10/10) *Ateş Böceklerinin Mezarı (1988)* filmini de öneririm.
iki buçuk saat ne anlatıyorsun ablacım sen? Sesli kitap mı bu? Yeterince köşeye gidememişsin, az daha öteye git de sesini duymayalım.