hayallerin peşinden gitmenin önemi, duygular, hisler, bağlantılar ve düşünceler. bu film kesinlikle böyle şeyleri ele alarak birçok karakteri simgeledi ve bunu buz pateni konseptiyle uyguladı, peki güzel miydi? yani, iyiydi ama daha fazlası yoktu. filmin kendine ait bir özgünlüğü ve de atlamadan izletecek kadar izleyiciyi kendine bağlayan bir yapısı maalesef yoktu ama tabii idare eder gibiydi. sadece eğer şu açıdan bakarsak, insan izlerken bazı yerlerinde kendini biraz görebiliyor. mesela hayal mevzusu; filmde, insanın hayallerinin peşinden gitmediği zaman ne kadar keyifsiz hissedebileceğini ve o anda yapıyor olduğu şeyden de hiçbir şekilde zevk alamayacağının farkına varması gibi şeylerden bahsediyor, tabii bu farkındalığın sonrasında da eyleme geçme işlemlerini.
— aslında her türlü şey insanın kendisinde bitiyor, tabii çevre zorunluluğunun da bir tık etkisi olsa da insan kararını verdiği müddetçe, (aynen biraz bu filmde de olduğu gibi, ki ne kadar filmde fantastik ve efsanevi açıdan ele alınmış olsa da) kişi o sorumluluğun altından kalkabilecek kadar kendine güvenebilir belki, ileride, o ilk adımı atmayı başardığı zaman. —
konuya dönecek olursak da ben özellikle buz pateni sahnelerinde fazlasıyla keyif aldım, arkadaki müzik seçimleri de nokta atışı olmuş. birkaç dakika bile olsa sahneyle bütünleşebildik, o alkışları ve insanların heyecanını biraz da olsa hissedebildik. ama gelgelelim filmde bundan fazlası olmamasından kaynaklı eğlenceli sahneler de pek fazla bulunmadığı için o minik keyif insanda biraz batmaya başlıyor, + olarak da karakterler arası bağlantı biraz zayıf kaldığı ve konunun işleniş yapısı da izleyiciyi (diğer spor filmlerinde olduğu gibi) heyecanlandırmadığından dolayı buradan da büyük bir puan almış oluyoruz, çünkü izleyici filmin içine tam olarak giremiyor maalesef ki, yoksa en azından 7,5/8 puanı hak edebilecek bir kapasitede olabilirdi ancak 5 paundan fazlasını verebileceğimi sanmıyorum. — filmde arayıp bulamadığım birçok şey vardı ve bazen bazı filmlerde hissettiğim şeyleri bu filmde pek fazla hissemedim, o evrene, hissiyata giremedim, o yüzden kendisine yetecek puanı vermeyi uygun gördüm, 5/5.5 — haziran 24’ bir çarşamba gecesi. *buz pateni* ⛸✨🧊
hayallerin peşinden gitmenin önemi, duygular, hisler, bağlantılar ve düşünceler. bu film kesinlikle böyle şeyleri ele alarak birçok karakteri simgeledi ve bunu buz pateni konseptiyle uyguladı, peki güzel miydi? yani, iyiydi ama daha fazlası yoktu. filmin kendine ait bir özgünlüğü ve de atlamadan izletecek kadar izleyiciyi kendine bağlayan bir yapısı maalesef yoktu ama tabii idare eder gibiydi. sadece eğer şu açıdan bakarsak, insan izlerken bazı yerlerinde kendini biraz görebiliyor. mesela hayal mevzusu; filmde, insanın hayallerinin peşinden gitmediği zaman ne kadar keyifsiz hissedebileceğini ve o anda yapıyor olduğu şeyden de hiçbir şekilde zevk alamayacağının farkına varması gibi şeylerden bahsediyor, tabii bu farkındalığın sonrasında da eyleme geçme işlemlerini.
konuya dönecek olursak da ben özellikle buz pateni sahnelerinde fazlasıyla keyif aldım, arkadaki müzik seçimleri de nokta atışı olmuş. birkaç dakika bile olsa sahneyle bütünleşebildik, o alkışları ve insanların heyecanını biraz da olsa hissedebildik. ama gelgelelim filmde bundan fazlası olmamasından kaynaklı eğlenceli sahneler de pek fazla bulunmadığı için o minik keyif insanda biraz batmaya başlıyor, + olarak da karakterler arası bağlantı biraz zayıf kaldığı ve konunun işleniş yapısı da izleyiciyi (diğer spor filmlerinde olduğu gibi) heyecanlandırmadığından dolayı buradan da büyük bir puan almış oluyoruz, çünkü izleyici filmin içine tam olarak giremiyor maalesef ki, yoksa en azından 7,5/8 puanı hak edebilecek bir kapasitede olabilirdi ancak 5 paundan fazlasını verebileceğimi sanmıyorum.
— filmde arayıp bulamadığım birçok şey vardı ve bazen bazı filmlerde hissettiğim şeyleri bu filmde pek fazla hissemedim, o evrene, hissiyata giremedim, o yüzden kendisine yetecek puanı vermeyi uygun gördüm, 5/5.5 — haziran 24’ bir çarşamba gecesi. *buz pateni* ⛸✨🧊