Şu saatte, şu kafayla, zaten bilinen, yazılan, çizilen gerçeklerin yeni bir yansıması gözlerimin a.ına koydu. Neyse ki rakı hayvansal gıda değil yoksa vallahi tövbekar olmuştum. İnançtan demiyorum metafor da... Peter Singer'ın Hayvan Özgürleşmesi'ni ilgilisine tavsiye ederim. İlgisiziyle ne paylaşacaksın varsın göbeğini kaşımaya devam etsin...
Yorumlar
kollix
PARA KAZANMA HIRSI VE AÇ GÖZLÜLÜĞÜ... insanın para kazanmak yada sapkın isteklerini karşılamak için yapmayacağı rezillik ve hainlik yok...İNSAN İNSANI ÖLDÜRMEK İÇİN MİLYARLARCA DOLARLIK SİLAH HER YIL ÜRETİLİYOR...satamadıklarını teröristlere bedava vererek insan katliamına devam ediyorlar..AVRUPANIN ORTASINIA saray bosna da soykırım yapıldı tüm avrupa izledi...izlerken şampanya içti.. hala günümüzde masum insanlar katledilmeye devam ediyor...HAYVANLARA YAPILAN EZİYETLER ÇABASI...ama bu canlıların sahibi var..gün geldiğinde hasabını soracak yaradan....İNSAN OĞLU ZALİMDİR...HAİNDİR ..NANKÖRDÜR..
nickimyokbenim
Altyazıya takan bir tek ben miyim bilmiyorum ama keşke veganlar altyazıyla uğraşmayıp işi Google translate amcaya bıraksaydı. Kesinlikle daha anlaşılır bir metin çıkacaktı. (Birinin tüm çeviriyi Google translate üzerinden yapıp "Ben yaptım" diyerek onları dolandırmış olması da mümkün.) Bu kadar anlaşılmaz, bu kadar saçma, bu kadar tutarsız altyazıyı ben hayatım boyunca görmedim. Cümlenin başı varsa sonu yok, sonu varsa başı yok.
"Niye bu kadar takıyorsun?" diyeceksiniz. Belgeselin etkisini sıfıra indiriyor. Görüntüler çok çarpıcı ama anlatılanlardan hiçbir şey anlamıyorsunuz. Hayatımda ilk defa bir esere sadece altyazı yüzünden düşük puan veriyorum.
nickimyokbenim
@ouaaa, Uzun uzun cevap verirdim de kullandığınız dil ne desem anlamayacağınızı ortaya koyuyor. Sizi kendi sığlığınızla baş başa bırakıyor ve engelliyorum. Hayatta mutluluklar.
erdem-ch
insan oglu süphesiz en acimasiz canlidir . insanlarin et yumurta yemesi süt icmesi en tabi dogal hakki lakin hayvanlara bu denli iskence edilip olumsuz sartlarda beslenip kesilmesi sanirim bu filmi izleyen bir cok arkadasimin kanini dondurmusdur . kürkü icin katledilen canli canli yüzülen tüyleri yolunan hayvanlar bunlar tamamen zevk icin öldürülen canlilar bunlara para verip satin alanlari umarim öteki tarafta yagsiz kaziga oturturlar . avustralya büyük bir kita dikkat edin tüm bu yasanan katliamlarin ana üssü gibi umarim bir tsunami ile bu hayvanlarin ahi cikar bir gün . izlenmesi gereken bir yapip olmus . paylasim icin tsk ederim sevgili admin .
efsane2826
Allahım cehenemin haktır senin bu nasıl bir caniliktir yaptıklarının her birini tek tek yaşasınlar adi serefsizler bence herkes izlesin de bireysel olarak birşey yapsın
SDRefleks
@efsane2826, Dediklerine biraz katılmakla beraber, bir şey eklemek istiyorum. Oradaki çoğu insan ilk başta cani birer kişi olmamalarına rağmen daha sonra o ortamda çalıştıkça canileşen ve psikopatlaşan kişiler. Hepsi değil ama çoğu öyle. O insanlarında psikolojilerini anlamak da bir o kadar önemli, ders almak isteyen kişiler için.
Başka bir örnek de hayat kadınları mesela, fahişe olarak doğmadılar... Hayat onları nasıl yönlendirdiyse o yöne doğru gittiler. Sonuç ne olursa olsun, evren yani gerçeklik dediğimiz bu sistem, bizim üzerimizde mutlak hakimiyet sahibidir, hayat bizim ne olacağımıza karar verir.
Hayat bizi yaratır ve öldürür, ve de bizde hayatı yaratır ve öldürürüz, bu karşı konulamaz sonsuz bir döngü gibidir. Sistem içinde sistem, organizma içerisinde organizma gibi. Tanrı bizi yarattı ve bizde tanrıyı yarattık, tanrı bizi öldürdü ve bizde tanrıyı öldürdük. Doğa bizi yarattı ve bizde doğayı yarattık, doğa bizi öldürdü ve bizde doğayı öldürdük.
"Allah'ın cehennemi haktır" demek sadece asıl meseleyi kenara itmektir, bir döngünün içinden bu şekilde çıkamazsın, filmin başında da zaten sözde hayvan severlerin bu durum hakkındaki cahilliklerine ve vurdumduymazlıklarına değiniyor anlatıcı. Ve hiç bir bireysel çözüm, organize bir hareketin üstünden gelemez, bu insanların inanmayı sevdikleri bir yalandır, çünkü hiç bir uğraş vermeden bir başarı elde ettikleri izlenimiyle mutlu olurlar.
Bu belgeseli izleyen çoğu kişi bu durumu durdurmak için herhangi bir şey yapmayacak, sadece yorumlayacak ve yorumlayarak tatmin olacaklar. Buna rağmen orada hayvanlara işkence eden canilerden konum ve zaman farkı haricinde bir farkımız olmadığını fark edemeyeceğiz çünkü bilinçaltımızda bunun bilinçli olarak bilinmesinin bize bir faydası olmadığını biliyoruz. Çünkü bilinçaltımızda aslında bu durumu umursamadığımızı ancak yalanlarla kendimizi kandırarak tatmin olduğumuzu biliyoruz.
Bunu engellemek için yapabilecek hiç bir şeyimiz yok, çünkü doğamız ve içgüdülerimiz bu yönde, ne kadar inkar ederek kendimizi tatmin etsek ve doğruyu yalanlasakta gerçekler her zaman üzerimizde ve bize hükmediyorlar, geçmişte de böyleydi, şimdi de böyle, gelecekte de böyle olacak. Değişim her zaman olur ama bazı şeyler hiç değişmezler. Üzücü ama gerçekler bunlar.
efsane2826
@SDRefleks, bu tamamen seçimle alakalı bir şey ve insanın şeytanlaşması ile alakalı kul rabinden uzak olursa kalbi katılaşır ve farkına bile varamaz aynı o filmimdekiler gibi ve kul rabbini inkar ederse herşeye anlamsız anlamlar yükler bireysel olarak yapabileceğimiz eyleme gelirsek filmde bahsedilen hayvanların tüyü ile yapılan o şapka yastık benzeri ürünleri almamakla başlayabiliriz
SDRefleks
Giriş kısmındaki sözler ve grafikler iyiydi, belgeselin giriş tarzını ve anlatıcının anlatım tarzını beğendim, cidden etkileyici bir anlatımı var. Gösterdiği resimler ve verdiği bilgiler ile +18 yaş kesimine hitap eden bir belgesel. Gerçek hayattaki korkunç olayları uzaktan izlemek veya direkt olarak maruz kalmak genelde sinematik evrendeki korku ürünlerinden daha fazla etkiler, daha uzun süre boyunca sürer ve etki daha derin olur, bunun nedeni ise gerçeğin bize, sinemadan daha yakın olmasından kaynaklanır. Yaşı 18'in altında olanların izlemesini tavsiye etmiyorum.
Bir de tüm bu olayların canilik yönünü bir kenara bırakırsak, işlevsizlik yönünü ele alırsak göreceğiz ki esasında hayvancılık sektörü tarım sektörü kadar işlevsel ve yararlı bir sektör değil, genel olarak gereksiz ve artık ihtiyaç duymadığımız bir sektör. Hatta yapay üretim ve yapay gıda ile gelecekte hayvancılık sektörü hiç kalmayacak muhtemelen, çünkü gerek kalmayacak, tarımcılığa yine gereksinim olacaktır muhtemelen ama o da evrim geçirerek yoluna devam edecektir.
Durum şu ki hayvancılık bittiği zaman, hayvancılığı yapılan tüm bu hayvanlar bir süre sonra nesli tükenmekte olan hayvanlar listesinde yerlerini alacaklar çünkü ihtiyacımız olmayan hayvanları çoğaltmayız ve onların şehirlerde yaşamalarında izin vermeyiz, yani muhtemelen gelecekte bir çok hayvan genetik kodları kayıt edildikten sonra imha edilecekler ve imha edilmeyen sağda solda kalan bir kaç hayvanda nesilleri tükenerek ölecekler. Nesilleri tükenmeleri fabrikalarda acımasızca öldürülmelerinden ve işkence görmelerinden kat ve kat daha iyidir diye düşünüyorum, yine de bu nesilleri tükenmesinin kötü olduğu gerçeğini değiştirmez ancak yüksek ihtimalle olacak olan bu. Ve bu çok uzak bir gelecekte değil, en fazla 10-20 yıl içinde gerçekleşecek olaylar serisi.
Aslında bazı açılardan bakınca görüyoruz ki bu hayvanlardan bir farkımız yok, bizde bir takım efendiler için üretiliyor, onlara hizmet ediyor ve adeta yemek gibi yeniliyoruz, tüketiliyoruz. Bizim durumumuzda en az bu hayvanların durumu kadar kötü ancak bizim ömrümüzü hesap edecek olursak onların çektikleri işkenceler bize oranla daha kısa sürüyor. Kıssadan hisse insanın en çok insana zararı dokunuyor diye boşuna demiyorlar yani. Acaba insanların çöp poşeti gibi kullanılıp atıldığına dair bir belgeselde çekerler mi? Kendimizi içinde bulunduğumuz bataklıktan çıkmak için bilgilenmeli ve farkındalığımızı arttırmalıyız, hayvanlar hakkında böyle bir belgesel olması iyi bir şey, ama insanların çektikleri acılara ve insanların çöp poşeti gibi kullanılıp atılmalarına dair bir belgesele de ihtiyacımız var.
Bu arada bu görüntülere muhtemelen gizlice filan erişmemişlerdir diye düşünüyorum belgeselcilerin, bu tür görüntüler zaten internette mevcut, kendi çektiklerini de muhtemelen izin alarak çektiler, izin verilmemiş olsaydı biraz zor yaparlardı bu belgeseli, bu belgesel de muhtemelen hayvancılık endüstrisini sonlandırmak isteyen bir takım iş adamları tarafından fonlandı diye tahmin ediyorum, bu kişilerin de asıl niyetinin hayvan hakları olmadığına eminim, daha etkili yöntemleri kullanmak ve daha etkili seçenekleri değerlendirmek, ve de bunlardan kar elde etmek için hayvancılık sektörüne son vermeyi planlıyorlar, zaten yapay gıda, yapay et gibi haberler çıkmaya başladı bilen bilir. Yapay gıda bu insanlar için daha etkili bir kar elde etme aracı olacak, ayrıca üretilen yapay gıda ile gıdayı yiyen insanları kontrol altında tutmak kolaylaşacak. Sadece fabrikaları ve çiftlikleri kapatmakla kalmayacak, aynı zamanda bağımsız çiftçilerin ve bağımsız hayvancıların da işlerini bitirecekler. Bu sayede kitlelerin kendilerine daha bağımlı hale getirecekler.
SDRefleks
@kollix, Parayı da kişisel çıkarlar için arzuluyoruz, yani kişisel çıkarlarımız için yapmayacağımız şey yok demek daha doğru.
Hepimizin içinde böyle bir vahşi taraf var, ancak kötülük yapmaya fırsatı olanlarda ortaya çıkıyor. Bizim de fırsatımız olsa bizde yaparız.
Güç sahibi olana kadar iyilikten bahsedip, güç sahibi olduktan sonra yozlaşan insanlar iyi bir örnektir bu durum için.
Sadece insan değil, organizmaların hepsi genel olarak egoisttir, sadece hayatta kalma şanslarının artması için toplumlaşırlar.
Yani toplum da esasında çıkar için kurulan bir şeydir, yani iyilik egoistçe sebeplerden doğmuştur da diyebiliriz.
Leftbehind (Ziyaretçi)
Tüketim kültürü, endüstriyel hayvancılık v kurumsal açgözlülük, bizi insanlığımızdan mahrum bırakan v hepimizi hayal kırıklığına uğratan iğrenç bir düzeye ulaştı. Sizi yırtıp açacak v ahlakınızı, inançlarınızı v size öğretilen her şeyin toplumda normal olduğunu sorgulamanıza neden olacak, muhtemelen şimdiye kadar yapılmış izlemesi en zor v herkesin görmesi gereken mutlak bir başyapıt! ''farkındalığın acısını, inkarın rahatlığına asla değişmem." dedirten bir belgesel..
tabiki her işletme böyle değil ama en iyisi ne kadar iyi olabilir ki hayvanlar için?