IMDb:
7,4

Antonia izle (1995)

Antonia'nın Yazgısı izle

Yorum mu yapmak istemiştiniz ?
  • Sadece üyelerimiz yorum yapabilmektedir.
  • Henüz üye olmadıysanız buraya tıklayarak ücretsiz üye olabilir, zaten üyemizseniz buraya tıklayarak hemen giriş yapabilirsiniz.

Yorumlar

Film Hakkında ... Yorum yapılmış. Bu yorumlara ... cevap verilmiş.

avatar
1

Bayılarak izlediğim bir yapım oldu. 100 dakikanın içine bu kadar hayatı ve konuyu nasıl sığdırdıklarını anlayamadım. Sadece bir kişinin hayatına değil, birçok kişinin hayatına aynı anda tanık oluyorsunuz. Feminizm, din, felsefe... geniş bir alanı kapsayan bir yapım. Ataerkil bir köyün anaerkil bir köye dönüşmesinin hikâyesi. Hâliyle fiziksel açıdan erkeklerin kadınları nasıl baskılayıp üstünlük kurduğuna da değinmiştir.

Birçok düşünürün isminin geçmesi ise filme ayrı bir tat katmış. Tabii ismi geçen kişiler ise, "kötümser dünya görüşü"ne sahip olan kişilerdir.
Kromme Vinger bir yerde, "Bu dünya bir cehennem. Zalim ruhlar ve şeytanlar tarafından işgal edilmiş," deyip Schopenhauer'dan alıntı yapmıştır. Bildiğim kadarıyla Schopenhauer'ın şöyle bir cümlesi mevcut, "Dünya bir cehennemden farksızdır ve onun içinde bir taraftan insanlar, diğer taraftan iblisler azap ve işkence gören ruhlardır." Tabii ismi geçmese bile anında akıllara Shakespeare geliyor. Schopenhauer'ın etkilenmiş olduğu kişilerden biri olan Shakespeare'in şöyle bir sözü mevcut: "Cehennem boşalmış, şeytanların hepsi burada!"

Kromme Vinger, bir yerde "birlikte Nietzsche okuyabiliriz" dedikten hemen sonra, en iyisinin hiç doğmamak, olmamak olduğunu söyleyip, ikinci iyinin ise ölmek olduğunu söyleyerek Nietzsche'den alıntı yapmıştır. Kötümser dünya görüşüne sahip olan isimlerden biridir Nietzsche. Bu yolla, daha gerilere gidip Nietzsche'nin etkilendiği kişilerden Doğa Filozofu olan Herakleitos'a selam çakabiliriz. Aynı şekilde bu düşüncenin asıl çıkış noktası olan, yani Herakleitos'un bu düşünceyi gördüğü kişi olan, var olmanın suç ve cezasının yok olmak olduğunu düşünen Doğa Filozoflarından Anaksimandros'u anabiliriz. Kötümser dünya görüşüne sahip olan diğer isimlerden ikisi ise, Schopenhauer ve Goethe'dir.

Yine Kromme Vinger mektubunda şunu söyler, "Her şeyin bir gün daha iyi olacağı hakkındaki yaygın kanıyı kabul etmem hiç mümkün olmadı. Hiçbir şey daha iyi olmayacak. En iyi ya da en kötü, sadece daha farklı olacak... Daha fazla düşünmek istemiyorum. Her şeyin ötesinde, artık düşünmek istemiyorum..."
Gereğinden fazla bilinçlenmiş ve bilincinde olduğu şeyler için düşüncelerinden acı duyan bir karakterdir Vinger. Bu sahneyi izlerken ise aklıma istemsiz Oğuz Atay'ın şu sözü geldi: "... ıstırap çekenler... düşünmeyi henüz unutmayanlardır. Düşünce, onlar için yalnız ıstırap kaynağıdır."

Bir yerde ise Platon'un ismi geçtikten sonra şu diyalog geçiyor:
- Hiçbir şeyin var olmaması ne korkunç, değil mi?
- Çünkü çok fazla şey var.

Belki, “var olmamayı” “başkayla” özdeşleştiren Platon'un İdealar Kuramı'na gönderme olabilir.
Detayları fark ettikten sonra dolu dolu bir yapım izliyorsunuz. Mükemmeldi.

avatar
0

Ataerkil sinemanın karşıt kutbu feminist sinemanın kadını kurma biçimi doğal bir zorunluluk olarak melodramin ve ataerkilligin tam zıttıdir. Kadın asıl suçlu olandır. Erkek kadına uymamalidir. Deyim yerindeyse 12 13 yaşını aşmış kızın ergenliğe adımı şeytanliga adımidir. Kadının cezbedici güzelliğine kapılmak yoldan çıkarır. Kadın ikinci plandadır. Hiçbir zaman erkek hayatına dahil olmayan kadının hem geleneksel hem modern görünümlü olması istenmistir. Kadın,suçu kendinde görüp erkeği için değişiyor ve biz bunu yapılması gereken bir fedakarlık olarak görüyoruz.

Kadın ataerkil sinemada el degilmemistir,bakiredir,Meryem Ana'dır. Erkeğin,ataerkil yapıda kurduğu kadın söyleminde kadın hemcinsiyle rekabet eder. Erkeğe,güce ulaşmak için kavgalara girişir. Cinsel obje oluşundan veya sadakat timsali oluşundan bahsetmek malûmun ilanı olur.
Feminist kuramlarin gelişimiyle,arzu nesnesi olmaktan,eş anne,güvenilir arkadas ve evin temel dayanağı olmaktan çıkmıştir.

Kadın kasabaya gelir devrimi yapar. En son aşamada bütün tabuları ortadan kaldırır. Kadın birden fazla kimlikle varolur. Erkeklerin kınandığı,din eleştirisinin kendine yer buldugu,geleneksel bağların koparıldığı bir film olmuş.
Filmde evlilik onaylanmaz. En ıyi erkek bile pistir,diyebilecek kadar gozukara bir icerige sahip.
Kadınlar her yerde iktidar sahibidirler. Erkeklerin egemen olduğu bir kasabayı değiştirerek toplumsal değişmeye neden olurlar. Başkalarıni reddederek değil daha ziyade yaşa yasat felsefesine dayanan kamusal alan rahatlığı vardır.
Nasıl ki erkeksi söylem bakış açisi kadını doğum makinesi olarak görduyse burada da kadınsı söylem erkeği döllenme makinası olarak görmüştur.(Belki de asıl güçlü yani budur.)
Radikal feminizmin kuramsal içeriğine kısmen olumsuz yaklaşsam da ılımlı bir feminist harekete karşıt da olamam.Thelma ve louise'den sonra kadın öğesinin ağır bastığı favori filmlerden biri.

avatar
2

Ah ne muhtesem film - puanini hak ediyor... Hollandanin en iyi yabanci film oscar'i aldigi filmlerden biridir.... Unutulmaz bir digeri de F. Bordewijk romanindan uyarlanan "KARAKTER'dir" ki onu bu sitede dahi bulamadim. Kesinlikle izleyin. Gercek feminist bir film... Tesekkurler Webteizle

RASTGELE FiLM İZLE Kendimi Şanslı Hissediyorum